T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
AYDIN / NAZİLLİ - Nazilli Halk Eğitimi Merkezi

Halk Eğitimin İlkeleri

 

     Bir ülkedeki halk eğitimi çalışmalarının başarı ile yürütülebilmesi, özellikle ortaya konulan amaçlara ve bunun hangi ilkeler içerisinde gerçekleştirileceğine bağlıdır.

   İlke, amaçlara ulaşmayı kolaylaştıran terriel öncüldür. Halk eğitiminde temel amaç, eğitime katılanın beklentisine yanıt verecek, onun yaşamını kolaylaştıracak bir eğitimin verilmesidir. Bu nedenle, halk eğitimin temel ilkeleri şu şekilde belirtilebilir (Gedikoğlu, 1991, s. 62):

1. Bireyin gereksinimleri ile işe başlama:

    Örgün eğitimin amaç ve programı önceden eğitim kurumu tarafından saptanırken, halk eğitiminde verilecek eğitimin içeriği, eğitime katılan bireylerin gereksinimleri doğrultusunda belirlenir. Bireylerin yaşam düzeylerinin iyileştirilmesinde güçlü bir etken olan ancak, birey tarafından hissedilmeyen gereksinimler ile yeni gereksinimler halk eğitiminin içeriğini oluşturur. Buna göre gereksinimleri; bireylerin farkına vardıkları gereksinimlere hissedilen; toplum için önemli olan ancak, farkına varılmayan gereksinimler hissedilmeyen gereksinimler olarak belirtilebilir. Halk eğitimi etkinlikleri bu gereksinimlere dayandırılır.

2. İşe, eyleme yönelik:

    Bireye, ileriki yaşamında kullanabileceği bilgi ve becerilerin kazandırılması anlamına gelmektedir. Bu nedenle, eğitim süreci, bilginin yaraşıra, beceri kazandırmaya dayanan uygulamaları da içermelidir. Birey, halk eğitiminden elde ettiği bilgileri hemen uygulamaya aktaracağından, kuramsal yapıdan çok, beceriyi geliştirecek bir eğitimin ön planda tutulması gereklidir.

3. Yararlılık:

    Halk eğitimi etkinliklerinin basan derecesi, verilen bilgi ve becerinin katılan bireye yararlı olma derecesine bağlıdır. Yetişkinler için her iş, sağladığı yarar ölçüsünde ilginçtir. Bireyin gereksinimine uygun olmayan, işe yaramayan, uygulanmayan veya uzak geleceği amaçlayan çalışmalardan kaçınılmalıdır. Bireyi bilinçlendirmeyen, girişimleri özendirmeyen, yarar sağlamayan etkinlikler halk eğitiminin verimsizliğine neden olur.

4. Bireyin eğitsel etkinliklere katılması:

    En etkili öğrenme, yaparak, yaşayarak öğrenmedir. Bu ilke, yetişkinler için daha da önem kazanmaktadır. Çünkü; her şeyden önce eğitime katılan yetişkinin bir deneyimi vardır. Gelişim özellikleri açısından da yetişkinin öğrenme hızında bir düşme olduğundan, öğrenmenin kalıcı olabilmesi ve önceki deneyimlerin olumsuzluklarının ortadan kaldırabilmesi, eğitsel etkinliklere etkin bir biçimde katılımı gerektirir. Ayrıca, yetişkinin bir ürün ortaya koyması, onu yeni öğrenmelere güdüler.

5. Konuların öncelik sırasına göre planlanması: 

     Toplumun ve bireylerin en çok gereksinme duydukları, istekli oldukları, çabuk çözüm bekleyen, zaman, para, emek açılarından yapılması kolay ve kısa sürede sonuçlanacak konular, öncelik sırasına göre planlanmalıdır. Mevcut ekonomik olanakların yetersizliği de konuların öncelik sırasına göre planlanmasını zorunlu kılmaktadır.

6. Yerel öncüllerden yararlanma:

   Halk eğitimi programlarının etkililiği, sürekliliği yerel öncülleri bulup yetiştirmeye ve bunların yetki ve sorumlulukları üstlenmelerine bağlıdır. Belli bir yerde yapılan halk eğitimi çalışmalarından beklenen sonuçlar; çoğu kez girişimlerin, gösterilen çabaların kökleşmesini, sürekliliğini gerektirir. Önemli olan salt bir işe başlamak, saptanan amaçlara varmak değil; sağlanan sonuçlan toplumun yaşamına katmak, yeni girişimlere ortam hazırlayabilmek, bilinçli atılım isteğini güçlendirmektir. Bu nedenle, halk eğitimi etkinliklerinin devamlılığını sağlamak için, halk eğitimi etkinliklerine önceden katılmış olan bireylerin öğrendiklerini yaşamlarına aktarabilmelerine destek sağlayarak, daha sonraki halk eğitimi etkinliklerinde onlardan öncül olarak yararlanma ortamı yaratılmalıdır. Bu bireylerin başarısı,, diğer bireyleri halk eğitimine katılmaya güdüler. Diğer taraftan, yerel bölgelerde etkin çalışmalar gösteren bireyler desteklenerek ve diğer bireylerin de bu tür çalışmalar ortaya koyabilmesi için, bu alanda düzenlenecek eğitsel etkinliklere katılımın sağlanması doğrultusunda çaba gösterilmelidir.

Örneğin, bir köyde arıcılık yapan bir bireye verilecek analık eğitiminden sonra da ona gerekli desteği sağlayarak başarılı olmasına yardımcı olmak, o bölgedeki diğer bireyleri bu tür çalışmalar yapmaya güdüler.

7. Çalışmaların izlenmesi ve denetlenmesi: 

    Bir çalışmanın başarısı hakkında bir yargıya varmak, hata ve eksikliklerin neler olduğunu saptamak, o çalışmanın izlenmesi ve denetlenmesini zorunlu kılar. Bu nedenle, uygulama sürecinde eğitsel etkinliklerin eksikliklerinin ve yanlışlıklarının saptanması, düzeltilmesi ve yol gösterici dönütlerle daha başarılı olabilmesi için, etkin bir denetim kurulmalıdır. Yol gösterici, destek ve yardımcı olma niteliği taşıyan bir denetleme; uygulamaya katılan bireyleri daha verimli çalışmaya güdüler. Ayrıca özendirici nitelikler taşıyan başarılı örnek çalışmaların tanıtılması, etki alanlarının yaygınlaştırılmasını kolaylaştırır.

8. İşbirliği:

   Halk eğitimi etkinlikleri, bireylerin beklentileri açısından çok farklılıklar göstermektedir. Bu farklılık, farklı programların yapılmasını ve değişik eğitsel etkinlikleri gerektirmektedir. Bu nedenle, her eğitsel etkinlikte, o etkinlikle ilgili olan kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak suretiyle bir yandan gerekli araç-gereç desteği sağlanmaya çalışılırken; diğer yandan da verilen eğitim, o kurum veya kuruluşların gereksinme duyduğu işgücünü yetiştirmeye dayandırılmalıdır.

   Halk eğitimi etkinlikleri mutlaka toplumsal, kültürel, ekonomik kalkınma planlarına uygun olmalıdır. Bundan dolayıdır ki düzenlenecek eğitsel etkinliklerde bu kalkınma planlan göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun için ilgili kurum veya kuruluşlarla işbirliği yapmak kaçınılmazdır.

    MEB´ce belirlenen halk eğitimi ilkeleri ise; herkese açıklık, gereksinime dönüklük, süreklilik, bilimsellik, planlılık (sunu-istek), yenileşme ve gelişmeye açıklık, gönüllülük, mali destek, her yerde eğitim, bütünlük ve eşgüdümdür (MEGSB, 1984, s. 17-18).

* Bu bölümün hazırlanmasında Sayın Yrd.Doç. Dr. Cevat CELEP´in Ankara 1995 basımı "HALK EĞİTİMİ Kavramlar, İlkeler Yöntemler, Teknikler" adlı kitabından yararlanılmıştır.

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 02.12.2019 - Güncelleme: 13.03.2024 15:55 - Görüntülenme: 543
  Beğen | 0  kişi beğendi